Buyurun buradan yakın: Küba Puroları

19/11/2013

Kuba hakkinda yazdigim ilk blog yazimin uzerinden gecen birkac hafta, bu keyifli seyahati unutmanin pek de mumkun olmadigini kanitladi. Okuyanlara ilk yazimda soz verdigim gibi, bu yazim Kuba’nin dunyaca unlu iki ticari urununden biri olan purolari hakkinda geliyor… 

Kuba’nin en populer ve en cok bilinen tarafi purolari.... Bence bunun sebebi puronun dis dunyada Kuba’ya dokunmanin en kolay sekli olmasi. Dusunsenize, aramizdan ne kadar azimiz gidip Kuba’yi  gorebiliyor, yasayabiliyor. Gidenlerden ise hicbiri orada gordugu guzellikleri, dinledigi muzigi, yasadigi keyifli anilari yaninda ulkeden disari cikaramiyor. Oradaki guzellikleri ne kadar anlatsaniz olmuyor! Kuba’nin sizde biraktigi o keyifli tat, sizi birakmiyor. Iste bu sebeple biz Kuba hayranlari icin orayi paylasmanin en kolay yolu purolar..


Kuba purolari, dunyanin en iyileri olarak biliniyor. Bence de dogru, cunku tutun uretimi, puro uretimi Kuba halkinin onemli bir gelir kaynagini olusturuyor. Sadece gelir degil, hayattan alinan keyfin de bir parcasi. Sokakta her yerde agzinda kocaman bir puro tutturen bir Kubali gormeniz mumkun. Sigara tuketimi neredeyse yok denecek kadar az. Eh, hak da vermiyor degilim, guzelim purolar dururken kim sigara icer?! 

Tutun uretimi Kuba adasinin dort bir kosesine yayilmis. Ulke bildiginiz uzere dogu-bati ekseninde uzunlamasina bir ada. Tutun kalitesi, adanin batisina dogru gittikce artiyor. Ulke tutunlerinin en kalitelisi en batida uretiliyor, bu bolge ayni zamanda uretimin %60’iyla hacmen de lokomotif konumunda.

El sarmasi purolar, farkli islevleri olan dort ayri tutun yapragindan sariliyor. Her yaprak, bir butun olarak kullaniliyor, yani hic parcalanmis veya toz haline gelmis tutun kullanilmiyor. Buyuklugu ne olursa olsun her puronun icinde 3 adet yaprak var. Yapraklardan ilki sert dokusuyla puroya seklini ve dik durusunu veriyor. Ikinci yaprak, puronun aromasi ve tadini veriyor. Son yaprak ise puronun iyi yanmasini sagliyor. Bu uc yaprak el yordamiyla bir araya getirildikten sonra plastik kaliplarin icine yerlestiriliyor, ve prese sokuluyor. BIr sure bu sekilde bekletilip seklini aldiktan sonra puronun boyuna gore uclari kesiliyor, ve dorduncu yaprak ile sarilip yapistiriliyor. Yapistirma isleminde de kesinlikle herhangi bir yapay kimyasal madde kullanilmiyor. Dogal bir recine ve biraz da dogal tukuruk ile islem tamamlaniyor. :)

Sarilan purolar, once uretim hattinin sonundaki bir kisi tarafindan yanma testine sokuluyor, ve sonra kalite kontrol icin farkli bir istasyona yonlendiriliyor. Bu son noktada ise puronun rengi, dokusu, uzunlugu, kalinligi, sarma sekli yani herseyi tekrar kontrol edildikten sonra kutulanmaya hazir hale geliyor. Herhangi bir kalite kontrolunde puro bu kalite kriterlerine uymazsa, ya tekrar sarilmak uzere uretime geri sokuluyor, ya da bu mumkun degilse puro imha edilerek cigarillo veya diger tutun urunlerinin imalati icin hammadde olarak kullailiyor.

Puro fabrikalari hakkinda da biraz bilgi vermek gerekiyor, cunku buralarda cok ilginc uygulamalar soz konusu. Oncelikle belirtmeliyim ki fabrikalarda fotograf cekmek kesinlikle yasak, o yuzden malesef sizlere bu ilginc yeri tasvir etmekle yetinmek durumundayim. Fabrikalar genellikle uc-dort kattan olusuyor. Isciler, kucucuk masalarinda ve inanilmaz sicak ve nemli bir ortamda calisiyor. Puro sarma isi de tahmin edeceginiz uzere cok tekduze ve tekrar gerektiren bir is. Bu monotonlugun isciler uzerinde yarattigi olumsuzlugu onlemek icin ilginc onemler alinmis. Her katin en on sirasinda yuksek birer masa var. Bu masalarda bir gorevli, iscilere her sabah o gunun gazetelerini mikrofondan okuyup herkesin guncel bilgi edinmesini sagliyor. Ogleden sonra da genellikle roman okuyarak fabrikada calisan iscileri biraz olsun disaridaki hayata bagliyorlar. Her iscinin calisma gununde doldurmasi gereken belli bir kotasi var, bu kotayi erken bitiren isciler erken paydos yapabiliyor, veya tercih edenler daha uzun calisip fazla mesai ucreti kazaniyorlar. Yine her puro iscisi calistigi her gun icin maasinin yanisira 5 adet de bedava puro alma hakki kazaniyor.

Puro satin almanin Kuba’da birden fazla yolu var, birincisi normal dukkanlardan, ikincisi fabrika satis magazalarindan, ucucusu de karaborsadan. Kuba’da hangi sehre, hangi sokaga girerseniz girin etrafinizda yerliler beliriveriyor ve kisik sesle “amigo, puro, very cheap” seklinde sesleniyorlar. Puro ile ilgileniyorsaniz sizi ya kirik dokuk bir binanin ust katlarina, ya bir ahirin arkasina acilan avluya, ya da evlerinin arka odasina goturuyorlar ve derme catma bir masanin uzerine yayilmis ve akliniza geelecek her tur puroyu sizin seciminize sunuyorlar. Bu purolarin nereden geldigi kesin bilinmiyor, bazilari kacak uretim diyor, bazilari da iscilerin kendilerine aldigi 5’er purodan derlenen paketler oldugunu soyuyor. Ama bir gercek var ki, o da bu purolarin cogunun kalitesinde hicbir problem olmadigi ve orjinal olduklari. Fiyatini sorarsaniz, o sizin pazarlik yeteneginize kalmis. Ama yaklasik bir fiyat vermek gerekirse dunyanin dort bir tarafindaki duty free’lerin neredeyse onda biri fiyatina aliyorsunuz purolari. Isin ilginc tarafi ise karaborsayi engellemek icin ulkede hemen hemen hicbir yaptirim uygulanmiyor, Kuba devleti sadece ulke disina cikarilabilecek puro sayisini kisi basi 60 adet ile sinirlandirmis, yani bir baska deyisle eger bu isi ticarete dokme niyetiniz yoksa purolarinizla sorunsuz evinizin yolunu tutuyorsunuz.

Son olarak da purolarin markalari ve kaliteleri ile ilgili bilgi vermek istiyorum. Puro isimleri, fabrikalarda ogleden sonra okunan roman ve hikayelerden alinmis, Montecristo, Romeo ve Juliette gibi… En kaliteli kabul edilen puro markasi Cohiba. Cohiba ayni zamanda Castro’nun ictigi marka olarak da biliniyor. Ikinci sirada Montecristo var, bu da Che Guevara’nin tercihiymis. Ucuncu sirada Romeo ve Julietta var, ve sonra digerleri…

Bu yazimi, lezzetli Kuba purolarindan birini en kisa zamanda keyifle tutturmeniz dilegiyle sonlandiriyorum.

Sevgiler...